Dolar 19,0573
Euro 20,6466
Altın 1.220,20
BİST 5.061,99
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Antalya 19°C
Az Bulutlu
Antalya
19°C
Az Bulutlu
Cum 22°C
Cts 20°C
Paz 19°C
Pts 16°C

“YEŞİL” VE “BEYAZ TOROSLAR”IN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI

10 Mart 2023 17:03
65
A+
A-

Tunceli Mazgirtli Öztürk ailesi…

5 Mart’ta oynanan Bursaspor-Amedspor maçında Bursasporlu taraftarlar tarafından tribünlerde açılan Beyaz Toros, Yeşil ve Cem Ersever pankartlarını gördüklerinde sabaha kadar ağlıyorlar.

Neden mi?

Yıl 1992…

27 Temmuz’da Öztürk ailesinin en küçük kızı Ayten Öztürk beyaz bir Toros’la kaçırılıyor. 11 gün sonra Elazığ’da bir mezarlık yakınında bir çoban tarafından toprağa yarı gömülü bir kadın cesedi bulunuyor. Çıkarıldığında gözlerinin, dudaklarının ve kulaklarının olmadığı; yüz, saç ve kafa derisinin yüzüldüğü tespit ediliyor. Otopsi ve tanık ifadelerinden sonra cesedin Ayten Öztürk’e ait olduğu ortaya çıkıyor.

JİTEM komutanı Cem Ersever öldürülmeden önce Ayten Öztürk’ü  bölgede JİTEM adına çalışan Yeşil’in kaçırdığını söylüyor fakat hiç kimse tarafından dikkate alınmıyor. Yıllar sonra JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan da aynı bilgiyi veriyor.

Baba Hıdır Öztürk, tüm bu itiraflara ve tanık ifadelerine rağmen olayın detaylı soruşturulmadığını görüyor ve diğer çocuklarının zarar görmemesi için yaşadığı acıyı içine atıyor. Gün geliyor, bir stadyumda açılan, 90’lı yıllarda Kürtlerin yaşadığı bölgelerde sembol olmuş Beyaz Toros, Yeşil ve Ersever’in pankartları o büyük acıyı yeniden yaşatıyor aileye.

Tribünlerden yükselen “Hükümet İstifa” sloganlarının ardından futbolun siyasete karıştırıldığı, taraftar gruplarının dışarıdan yönlendirildiğine dair açıklamalar yapıldı. İktidar, protestoları sert bir dille eleştirirken; muhalefet, şiddete başvurmadan demokratik hakların kullanımının doğal bir sonucu  olarak ifade etti. Futbol maçlarından, basketbol ve voleybol maçlarına kadar tüm tribünler artık tek ses olmuş, mevcut düzenin değişimi isteğini topluluklar halinde haykırarak dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Böylesine gergin bir ortamın ertesinde oynanacak bir maç vardı: Bursaspor-Amedspor.

Amedspor sadece Diyarbakır halkının değil neredeyse tüm Kürtlerin sempatisini kazanmış bir takım. Takıma ve futbolcularına yönelik her türlü haksızlığa karşı birlikte tepki geliştirebiliyorlar. Amedspor taraftarları bir gün öncesinden takımlarına destek olabilmek için Bursa’ya gittiler ve maç saatine kadar otelde vakit geçirmeye başladılar. Gece saatlerinde bir grup Bursalı taraftar otel önüne gelip ırkçı sloganlar atarak maç öncesi ortamı germeye başladılar. Emniyet güçlerinin kalabalık grubu dağıtmasıyla olayın büyümesi engellenmiş fakat maç esnasında yaşanacak olayların habercisi olmuştu bu durum.

Maç günü stadyumda ısınmak için sahaya çıkan Amedspor futbolcularına Bursalı taraftarların önce sözlü sataşmaları, yer yer su şişelerini sahaya fırlatmaları, sonrasında Bursasporlu futbolcuların tahrikleri sonucu fitil ateşlendi. Maç başladıktan sonra su şişeleri ile birlikte stada sokulan (güvenlik önlemlerine rağmen) çakı, mermi ve patlayıcı maddeler direk Amedsporlu futbolcuların üzerine atılmaya başlandı. Maç oynanamayacak bir hale geldiği halde hakem devam ettirmekte ısrarcı olduğu için neredeyse futbolcular ölümden döndü. Yer yer tribünlerde Amedspor taraftarları linç edilmeye çalışıldı.

Tüm bunlar yaşanırken tribünlerde bir grup, 90’lı yılların sembolü haline gelmiş, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da faili meçhul cinayetlerle isimleri anılmış şahısların posterlerini açmaya başladı. Verilmeye çalışılan mesaj netti: “Ayağınızı denk alın yoksa yine göreceğiniz muamele 90’lardaki gibi olacak.”

Kimler vardı bu planlı organizasyonun arkasında? Taraftar grupları mı, Bursaspor yönetimi mi yoksa yine Türkiye’yi karanlık günlere çekecek oluşumlar mı?

Gelişen olaylar bir futbol maçında yaşananların ötesinde olup ülkenin iktidarı ve muhalefeti ile birlikte çözülmesi ve sorumlularının tespit edilmesi gerekmektedir. Tarihi kökleri olan halkı ve takımını yok sayarak saldıranları milli bir duruş sergiledikleri için takdir edip arkasında durmak çözümsüzlüktür ve bu karanlık odaklara cesaret vermektir. Demokrasiye özlem duyduğumuz bugünlerde, geçmişin acılarını hatırlatıp tehdit eden her kim olursa olsun hukuk önünde hesap vermelidir. 9 maç seyircisiz maç oynama cezası semboliktir ve yaşanılan tüm olayları örtbas etmektir.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.