Dolar 21,5026
Euro 23,1606
Altın 1.356,34
BİST 5.427,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Antalya 31°C
Açık
Antalya
31°C
Açık
Çar 27°C
Per 28°C
Cum 28°C
Cts 27°C

Sinema Yazıları | Sinema Aygıtının İcadı ve Sinemadaki Bakış Açılarının Oluşumu

20 Mart 2023 21:42
A+
A-
Sinematograf

Öncelikle sinemanın içerisinde bütün sanat dallarından ve toplumların uygarlık tarihlerindan izler olduğunu belirtmek gerekir. Sinema aygıtı bir dizi tarihsel icat sonucunda ortaya çıkmıştır. Fizikten kimyaya, astronomiden biyolojiye bir çok alandaki bilimsel birikimin bir sonucudur. Coğrafi keşiflerle birlikte bu alanlarda uygarlığa damga vuran gelişmeler ortaya çıktı. Bunun sinemanın oluşumuna olan katkısı doğrudandır. 

Sinema aygıtının ortaya çıkışını üç aşama ile ele almak mümkün:

1- Hareket yanılsamasının fark edilmesi:

Isaac Newton ışığın gözünde bıraktığı etkinin karanlık odaya geçtiğinde de devam ettiğini anladığında aslında gözün hareket yanılsamasını fark etmişti. Buradan hareketle deneysel psikoloji alanında büyük atılımlar ortaya çıktı.

2-Aygıtın keşfi:

Platon’un mağara alegorisindeki yansıtma kuramından, Da Vinci’ye kadar uzayan bir merakın sonucudur bu keşif aslında. Bu aşamada dışarıdan gelen ışığın karanlık kutu içerisindeki toplanılışı söz konusudur.

Platon’un Mağara Alegorisi

3- Aygıtın görüntü kaydetmesi:

Aygıtın içerisindeki duyarlı maddenin keşfi tıp bilimindeki gelişmelerden, coğrafi keşifler sırasında bir ihtiyaç sonrasında bulunan teleskopa kadar gider. Keşfedilen o duyarlı mercek ve hareket yanılsamasının eş zamanlı hareketinin sağlanması ile ilk önce saniyede 16 kare kaydedilirken, daha sonra saniyede 24 kare yakalanmaya başlanmıştır. 

Bir Trenin Gara Girişi (1895) | Sinema Tarihinin İlk Filmi

Elde edilen bu alet ilk önce eğlence amaçlı kullanıldı. Boks maçları gibi çeşitli eğlence faaliyetleri bu aygıtın kayıtları arasına girdi. Bunların sanatsal bir tarafı yoktu, çünkü herhangi bir müdahale olmaksızın olduğu gibi aktarılan görüntülerdi. 

Gerçekçi roman geleneğinde gördüğümüz bu gerçeği olduğu gibi aktarma kaygısına karşın, gerçeklik eğer olduğu gibi aktarılıyorsa, değiştirilerek de aktarılabilir fikri de yer buldu. Nasıl ki müzikte notalarla, resimde fırçalarla düzenlemeler yapılıyorsa bu aygıtla da gerçeklik düzenlenebilirdi. 

Bu noktada üç bakış açısı sinema tarihine yön vermiştir. Bunlardan ilki gerçeğin herhangi bir müdahale olmaksızın olduğu gibi aktarılması. Burada sanatçının görevi yaratmak ya da eldeki gerçeği şekle sokmak değil olanı olduğu gibi aktarmaktır. İkinci bakış açısında, gerçeklikten bağları koparma fikri yatmaktadır. Sanatçı kendi hayal gücüyle bir kurmaca, taklit yaratır. Üçüncü bakış açısı ise, gerçeğin arkasındaki gerçekliği görme ve gösterme fikridir. Sanatçının derdi görünen maddi gerçekliği değil onun arka planında yatan gerçekliği irdelemek ve izleyiciye göstermektir. İlerleyen yıllarda oluşacak olan Avrupa’daki sinema akımları buradan hareketle doğmuştur. 

Devamı gelecek…

REKLAM ALANI
YORUMLAR

eighteen − one =

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.