SEÇİMLERDEN BİR SEÇİM
Demokratik platformlarda insanlar kendi adlarına karar verebilsin diye, yetkeyi yüklemek için sandığa gider, özgür iradeleri ile bir tercihte bulunurlar. Yapılan bu tercihin adı seçimdir. Bu sandıktan çıkan iradede; tercih kullananların bilinç yapısı, sandığın rengi ile sandıktan çıkan liderin aynılığı söz konusudur. Armutlar elmaları seçmezler.
Ülkemizde yüz yıla yakın bir süredir seçimler yapılmakta, daha yaşanılır bir düzen özlemi kurulmakta, aslında birbirinden pek de farklı düşünmeyen gurupçuklar, partiler oluşmakta, çoğu liderlerin ajite gücü geniş kitleleri biraz daha fazla etkilemektedir.
Ne yazık ki var olan seçmen kitlesi henüz plan ve projelerden, demokrasi çıtasının yükseltilmesinden, gerçek laiklik ilkesinin işlerlik kazanmasından, emeğin hakkının korunmasından, eşitlik ve özgürlük kavramlarının, emeğin hakkından söz eden liderleri ya da partileri bu güne kadar fazla dikkate almamıştır. Bu yaklaşım Osmanlı döneminden kalan Cumhuriyet ile bağdaşmayan, demokrasi kaygısı taşımayan, dar bir çıkar kesimini kollayan, geniş halk yığınlarına sırtını dönmüş, genellikle sağ zihniyetin temsilcilerini yetmiş yıldır iktidar yapmaktadır. Bu durum tamamıyla yaşadığımız dönemdeki eğitim politikasından kaynaklanan ve mutlaka aşılması gereken bir sorundur.
Günümüzde yapılacak seçime gelince: Yirmi yılı aşkın bir süredir iktidar erkini elinde bulunduran yapı kendisini iktidara taşıyan söylemlerini süreç içerisinde terk etmiş çok dar bir sermaye kesiminin beklentileri doğrultusunda çoğu zaman var olan yasaların dışında hareket etmiştir. Bu kapitalist algı ve davranış gittikçe geniş halk yığınlarını yoksullaştırmıştır.
Daha önce inançlarını, bölgesel aşiret yapısını, etnik kalıbını, laiklik anlayışını öne çıkararak oy kullanan kitleleri beklenmedik oranda değişik düşünmeye itmiştir. Bu seçim dönemi dindarları, sağ görüşlüleri, sosyal demokratları, yer yer sol partileri bir araya getirmiştir.
Gündelik yaşamda karşılaştığımız her insan pahalılığın getirdiği yoksulluktan, emeğinin hakkını alamadığından, genç kesim yıllarca hiçbir yatırım yapılmadığı gibi mevcut fabrikaların ve üretim tesislerinin satılıp yok edilmesinden, kadınlar ve yeraltında çalışan emekçiler yaşanan çok sayıdaki ölümlerden, milyonlarca emekli kesim sürekli yoksullaşmaktan usanmış mevcut iktidarın bir an önce gitmesini istemektedir.
Artık sağcısı, solcusu, farklı inanç yapısında olanlar, değişik etnik kalıp üyeleri gerçek anlamda laik ve demokrat, emekten yana, üretken ve emeğin hakkını aldığı bir ülkede yaşamak istemektedirler. Ayrımcılığa karşı yekvücut olan bu kitle gittiği sandığa sahip çıkmasını bilir ise kanımca kesinkes iktidar olacaktır.