İŞCAN’A, KARAOĞLAN’A VE KENTLİYE SAYGISIZLIK
Antalya’nın koruma altındaki tarihi parkı Karaalioğlu’nda yapılanları kabul etmemiz hiç mümkün değil.
Birinci Derece Doğal Sit Alanı olan parkımızın bakımsızlığı, otopark olanak kullanılması yetmiyormuş gibi yeşil alanlarına yönelik rant saldırısı yediden yetmişe tüm kentliyi incitmiştir.
Hele böyle bir olay, kendisini sosyal demokrat olarak tanımlayan bir yerel yönetim döneminde yapılıyorsa hiç mi hiç izahı yoktur.
İkinci Dünya Savaşı’nın çok zor koşullarında imece yöntemi ile yapılan parkın doğal yapısının bozulup, betonlaştırılması, ağaçlarının sökülmesi, yerlerine kafe, lokanta v.s yapılması gerçekten ağır geldi.
Dönemin Valisi ve Belediye Başkanı Haşim İşcan’ın büyük çabası, Antalyalıların katkısı ile yapılan parkımızın orijinal yapısının bozulduğu görülüyor. Bu durum öncelikle Antalya’nın unutulmaz yöneticisi rahmetli Haşim İşcan’a saygısızlıktır.
Parkın hemen bitişiğinde, eski evlendirme salonunun yerine yapılan (keşke tarihi salonumuz yıkılmasaydı) kültür merkezine, onun önündeki seyir alanında olanlar da çok vahim. Söz konusu yapı Türk siyasetinde özel bir yeri olan Bülent Ecevit’in adını taşıyor.
Mustafa Akaydın döneminde yapılan, Menderes Türel döneminde atıl durumda bırakılan merkezin, Muhittin Böcek’in günümüzdeki başkanlığı sırasında hak ettiği değeri bulacağını bekliyorduk.
Ne yazık ki çok yanılmışız.
Bülent Ecevit Kültür Merkezi, Böcek döneminde de atıl bırakıldı. Bu yetmiyormuş gibi önündeki falezlerin üzerine beton dökülerek, demir doğramalarla gölgelilikler yapılarak bir şeyler oldurulmaya çalışılıyor.
O şeyin ne olduğunu bilemiyoruz. Duyumlara göre merkezin bahçesi, bir Rus girişimciye kiralanmış. Orada Rus Lokantası açılacakmış. Böyle bir tesis için daha fazla kapalı alana gereksinim olacağından herhalde merkezin alt katı da Ruslara verilecektir.
A oda ne? Yeni bir duyum daha var. Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nin tamamının Ruslara verildiği söylentisi var. Rusların orada yataklı ünite bile kuracağı şayiaları dolaşıyor.
Parkın Üçüncü Miradorunun bitişiğinde, falezlerin üzerinde, doğal dokuyu şimdiden bozan böyle bir tesisin açılması kabul edilemez.
Eğer söylenti doğru ise Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nin Ruslar dahil herhangi bir ticari girişimciye kiralanması zinhar kabul edilemez.
Orası kültür merkezi olarak belediyenin bünyesinde kalmalıdır. Önündeki beton, demir çelik karışımı yapılar yıkılmalıdır.
Söylentiler doğru ise lakabı Karaoğlan olan Bülent Ecevit’e kabul edilemez bir saygısızlık söz konusu.
Belediyeden kamuoyuna doyurucu bir açıklama gelmemesi,derin bir suskunluk yaşanması da üzüntü verici.
Bu arada halk arasında parkın diğer bir adının da Karaoğlan Parkı olduğunu da hatırlatmak isteriz.
Ortada başta orada anıları olanlar olmak üzere kentliye karşı işlenen bir suç var. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’ten duruma el atarak parka yapılan saygısızlığı durdurmasını bekliyoruz. Parka yönelik istismara yol açan belediye şirketi yöneticileri hakkında gerekli uyarı ve işlemleri yapmasını umuyoruz.
Her kentli gibi konunun takipçisi olacağız. Bu yapılanları da unutmayacağız.