14 ve 28 Mayıs seçimleri öncesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde “Altılı Masa” çalışmalarına başlamış, farklı kesimlerden gelen tepkilere rağmen seçime kadar ‘Tek Parti ve Tek Adam Rejimi’ne karşı güçlü bir alternatif olmayı başarmıştır. Mevcut iktidara muhalif olan, değişimden yana olan, yeter artık diyen seçmen siyasi görüşü ne olursa olsun bu çatı altında toplanarak sandığa gitmiş, insanca bir yaşam için oyunu kullanmıştır. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, Altılı Masa’yı oluşturan partilerin liderleri ülkenin kaderini değiştirmek için bir umut olmuşlardır. 21 yıldır iktidarı elinde tutan AKP rejimine karşı belki de en anlamlı ve örgütlü bu oluşum, insanların tutunacağı bir dal olmuştur.
Yüzyılın depremi yaşanmış, ekonomik tablo halkı daha da fakirleştirmiş, hak-hukuk ve adalet arayışları en üst seviyeye ulaşmış, toplum AKP’nin yarattığı ayrıştırmalardan bunalmış ve yeniden ülkeye baharı getireceğiz diyenlerin peşine takılmıştır. Yaşanan tüm olumsuzlukların üzerinden seçimin kazanılacağına dair geliştirilen etkin politikaların yeterli olacağı, seçimin büyük bir farkla kazanılacağı belki de umudunu yitirmiş halk üzerinde bir doping etkisi yarattı. İnsanlar bugüne kadar kırılan ümitlerini, yaşadıkları çaresizlikleri, zorlukları bir kenara bırakarak bu anlayış etrafında kenetlendiler. Sağcısı, solcusu, ülkücüsü, komünisti, sosyalisti, transı, Kürt’ü, Türk’ü, Arap’ı vb. bir araya gelerek, kendi ideolojilerini rafa kaldırarak bahara doğru, umuda doğru koşar adım gitmeye başladı.
Buraya kadar kısaca ve bazı gelişmeleri atlayarak anlattığımız tabloya rağmen “Millet İttifakı” seçimleri kaybetti. 21 yıldır ülkeyi yöneten iktidar, toplumun büyük bir kesimine yaşattıklarına rağmen yine seçimi kazanmayı başardı. Adaylık konusunda direten Kemal Kılıçdaroğlu, kaybettiği seçimler hanesine bir çentik daha attı. CHP Polit Bürosu, her zaman olduğu gibi tekrar muhalefette kalmayı bir başarı olarak lanse etmeye çalıştı ve halen de çalışıyor. Muhalif seçmeni sadece sandığa sıkıştırıp, tüm sosyal hak arayışlarını ve mücadeleyi törpüleyerek iktidarın ekmeğine yağ sürdü. Ne yazık ki bunu 21 yıldır düzenli olarak uygulamaya devam etti.
Batı demokrasilerinde bırakın bu kadar seçim kaybetmeyi, bir ya da iki dönem seçim kaybeden parti liderleri başarısızlıklarını kabul ederek istifalarını veriyorlar. SYRIZA liderliğinden istifa ettiğini duyuran Çipras, “Yeni bir döngü başlatmanın zamanı geldi. Olumsuz sonuç bu döngünün başlangıcı olabilir ve olmalıdır” diyerek istifasını verdi. Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı değişim çağrısı yapan herkes CHP Polit Bürosu tarafından saray yanlısı olmakla itham edilerek önleri kesilmeye çalışılıyor. Partinin almış olduğu yanlış kararlara itiraz edenler parti içindeki mevcut görevlerinden alınıyorlar. Kılıçdaroğlu, partiyi kurultaya götürüp adaylıktan çekilmesi gerekirken, kendisine karşı aday olacaklara aba altından sopa gösteriyor. Demokrat dede ne yazık ki koltuğunu bırakmak istemiyor.
Seçim sonrası ortalıklarda görünmeyen Kılıçdaroğlu, bugün seçim yenilgisini değerlendirerek; ‘’Hayal kırıklığını kronik hale getirmek doğru değil. Olur, yani hayat devam ediyor. Yani bir nehir gibi akıyor” diyerek adeta hepimizle dalga geçiyor. Evet hayat devam ediyor ama nasıl devam ediyor. Siz ana akım muhalefetin basiretsizliği yüzünden bugün tüm halk ezim ezim eziliyor. Bütün yük halkın sırtına yüklenmiş durumda ve bu durumun devam edeceği görülüyor. Ve halen siz ve partinizin polit bürosu kendinizden başka bir şey düşünmez durumdasınız. Size karşı yapılan eleştirilere kulaklarınızı tıkamış ve başka bir dünyada yaşıyor gibisiniz. Eğer böyle devam edecekseniz artık sizin kemik oy dediğiniz insanlar da size oy vermemeye başlayacak. Kıyılara sıkışan oy potansiyeliniz de sizi kurtarmaya yetmeyecek. Önümüzde yerel seçimler var. Çok az bir zaman kaldı. CHP olarak bu politikalarda ısrar ederseniz bırakın yeni yerler kazanmayı elinizdekilerden de olacaksınız. Bunu görmek için siyaset uzmanı ya da kahin olmaya gerek yok. CHP için bundan sonrası atacağı adımlara bağlıdır. Yanlışta ısrar edilirse son daha arabesk bir hale gelecektir. Acısını, sızısını içinizden atamayacağınız, ta ciğerinize işleyecek bir travma yaşayacaksınız ve bu da bugün içinde olduğunuz travmayı aratacak bir şiddette olacaktır.