14 Aralık 2022 tarihi artık siyasi tarihimiz içinde yeni bir nirengi noktası oldu. İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na jet hızı ile verilen hapis cezasının
sonuçları olacak. Zaten şimdiden Türk siyasi tarihi için yeni bir dönüm noktası oldu bile.
Çok tartışmalı bu kararı çok tartışacağız.
14 Aralık 2022 tarihinde başka bir gelişme daha yaşandı. Bir grup Egeli zeytinci yurttaş,
ellerinde fidanları ile TBMM kapısına geldi. Torba Yasa ile zeytinliklerin ranta, betona
açılmasına, böylece yok edilmesine karşı eylem yaptılar. Özellikle köylü kadınların ön
planda olduğu bu eylem, daha sonra TBMM içinde de görüntülü ve ama sessiz şekilde
devam etti. Zeytinleri korumaya çalışanlar, ilgili komisyonda boy gösterdiler.
Sonra ne oldu? Pek alışagelmediğimiz bir gelişme yaşandı. Zeytinliklerin madenciliğe
açılması ile ilgili düzenleme TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonu’nda görüşülen kanun teklifinden, AKP ve MHP
milletvekillerinin verdiği önerge ile çıkarıldı.
Olması gerekende buydu.
Ama tehlike geçti mi? Zeytinliklerle ilgili bu girişim defalarca TBMM gündemine getirildi.
Tepkiler üzerine 14 Aralık’ta olduğu gibi geri çekildi. Ama ilk kez muhalefet
milletvekillerinin yanı sıra halkın doğrudan mecliste yaptığı girişimle gündemden
çıkarıldı. Herhalde seçimlere kadar bir daha gündeme gelmez.
Seçimde ülkeyi yönetenler tekrar iktidara gelirse sadece bu konuda neler olacağını tahmin
etmek hiç zor değil.
Ama olayın farklı bir yönü var. Zeytinliklerin sonunu getirecek bu vahim kanun
teklifine imza atan milletvekilleri kimlerdi?
Zeytincilik yapılan illerin vekilleri böyle bir teklife imza atabilir mi? Atanlar, böylesi
bir imzayı seçim bölgelerindeki binlerce, on binlerce zeytinciye nasıl izah edebilirler? “Kör
gözüm parmağına” böyle bir işlemi kimler göze alabilir?
Çanakkale ve Balıkesirli zeytinciler, “Bu teklife imza veren ilimizin vekillerini görünce
şoke olduk. Bizim yüzümüze nasıl bakacaklar merak ediyoruz” dediler.
“AKP ve MHP’nin Antalya milletvekilleri arasında imza atan olmaz” diye
düşünüyorduk. Ama imzacı vekil listesini görünce yanıldığımızı anladık. Antalyalı vekiller
arasında bunu yapabilen bir isim var. Tuba Vural Çokal. Hani İYİ Parti’den seçilip AKP’ye
transfer olan, dün iktidara, Recep Tayyip Erdoğan’a söylediklerini bugün yutan vekil.
Teklifte sadece onun imzası var. AKP yöneticileri herhalde, bir daha listeye almayacaklarını
düşündükleri Çokal’a bu görevi vermişler.
Hani bir atasözümüz vardır. “Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz”mış. Antalyalı ve
Manavgatlı zeytincilerde Tuba Vural Çokal’ın imzasını unutmayacaktır.
Bizlerde unutmayacağız, unutturmayacağız.
BİR İMZA DA SİZ VERİN
Özellikle ilk, orta, lise öğrencilerini ve çalışanları uykusuz bırakan, kış
yağmurunda,soğuğunda yollarda mağdur eden “Kış Saati” uygulaması ısrarla sürdürülüyor.
Enerji tasarrufu bahanesi ile 2016 yılında damat enerji bakanı tarafından başlatılan
uygulamadan vazgeçilmiyor. Damat bakan, “At izi it izine karıştı” diyerek görevinden
ayrıldı, Ortalıkta gözükmüyor ama ülkenin başına bela ettiği uygulaması devam ediyor.
Arap ülkeleri ile aynı saat diliminde kalmaktan başka anlamı olmayan, enerji tasarrufu
sağlamadığı ortada olan uygulamadan vazgeçilmesi için yeni bir girişim var.
Yenikapı Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Derneği, Kış Saati uygulamasından
vazgeçilmesi için imza kampanyası başlattı. 16 – 17 Aralık’ta Şarampol Kapalı Yol’da,
“Gündüzümüzü Geri Verin” sloganı ile başlatılan kampanyaya çocuklarımız için imza
vermek gerekiyor.