Antalya Müzesi

Antalya Müzesi olarak da bilinen Antalya Arkeoloji Müzesi, Türkiye’nin en önemli müzelerinden biridir. Bu müze Akdeniz bölgesinin en kapsamlı arkeoloji müzelerinden biri olma özelliğine sahiptir. Müze, Türkiye’nin güney kıyısındaki Antalya şehrinde yer alıyor. Üstelik, ziyaretçilerine bölgenin binlerce yıl öncesine uzanan zengin tarihi ve kültürü hakkında büyüleyici bir bakış açısı sunabiliyor.

Müzenin sergileri geniş kapsamlıdır. Böylece, Hititler, Yunanlılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar da dâhil olmak üzere bölgede yaşamış eski uygarlıkların arkeolojik hazinelerini ve eserlerini sergiliyor.

Antalya Müzesi, antik dünyaya ve bölgeyi şekillendiren uygarlıklara büyüleyici bir bakış açısı sahiptir. Tarih ve kültürle ilgilenen herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle, Portakal Haber’in bu yazısında sizlere Antalya Müzesi hakkında birkaç detay vermek istedik. Keyifli okumalar dileriz.

Antalya Müzesi’nin Tarihi

Antalya Müzesi’nin tarihi 1900’lere dayanıyor. Yani, bu bölgede arkeolojik araştırmaların başladığı 20. yüzyılın başlarına kadar uzanmaktadır diyebiliyoruz. Bu süre zarfında, birçok antik kent ve eser keşfedilmiştir. Bu da şehirde onları barındırmak ve sergilemek için bir müze ihtiyacını doğurdu.

Antalya müzesinin ilk hali 1922 yılında, Yivli Minare Külliyesi içindeki küçük bir odada kurulmuştur. Müzenin koleksiyonu, heykeller ve çömlekler de dâhil olmak üzere sadece birkaç eserden oluşuyordu. Ancak bu bölgenin kültürel mirasının korunmasında önemli bir kilometre taşıydı.

Yıllar geçtikçe ve tarihi kazılar arttıkça müzenin koleksiyonu büyüdü. Böylece, müze genişleyen sergilerini barındırmak için birkaç farklı yere taşınmış. 1951′ yılında ise bu müze, büyüyen koleksiyonu barındırmak için özel olarak inşa edilmiş daha büyük bir binaya geçilmiştir.

1970’li yıllarda geldiğimizde ise müze önemli ölçüde yenilenmiştir. Ek olraka, mevcut binaya yeni sergi salonları eklenmiştir. Bu süre zarfında, müzenin koleksiyonu da bölgenin zengin kültürel mirasını daha iyi sergilemek için yeniden düzenlenmiş ve yeniden yorumlanmıştır.

1988 yılında müze bir kez daha büyük bir onarım geçirdi. Böylece, şimdi Çocuk Salonu ve Antalya Hazine Salonu’nun bulunduğu binaya yeni bir kanat eklenmiş. Ayrıca, müzenin açık alanı da genişletilmiştir. Daha büyük eserlerin sergilenmesi için park alanı bile oluşturulmuştur. Son yıllarda ise müze, yeni sergi salonlarının eklenmesi ve interaktif sergilerin tanıtılmasıyla alanlarını genişletmeye ve modernize etmeye devam ediyor.

Antalya Müzesi Sergileri

Antalya Müzesi, Paleolitik dönemden Osmanlı İmparatorluğu’na kadar binlerce yıllık tarihi kapsayan geniş bir eser koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Üstelik, müze her biri farklı bir döneme veya temaya adanan alanlara sahiptir. Bu alanların her biri bölgenin zengin kültürel mirasının benzersiz ve büyüleyici bir yönünü sergileyen 14 sergi salonuna ayrılıyor.

Müzedeki en önemli sergiler arasından bazıları şunlardır:

Tarih öncesi ve antik dönem salonu bölgenin Paleolitik, Neolitik ve Kalkolitik dönemlerine odaklanır. Bu sergi, bölgedeki en eski insan yerleşimlerinden taş aletler, çömlekler ve heykelcikler gibi eserleri sergiliyor.

Ayrıca, Hellenistik dönem salonu ise en cezbedici bölümlerden biridir. Bu sergi, bölgenin en önemli Helenistik alanlarından biri olan Perge Antik Kenti’nden Helenistik Dönem’e ait çanak çömlek, heykel ve madeni paralar gibi eserler sergiliyor.

Roma dönemi heykelleri salonu da sizlere estetik bir haz yaşatıyor. Bu sergide, Side antik kentindeki ünlü Apollon heykelinin yanı sıra çeşitli tanrı, imparator ve mitolojik figür tasvirleri de dâhil olmak üzere, Roma dönemi heykel koleksiyonu yer alıyor.

Bizans dönemi heykelleri salonu ise Roma dönemi sergi alanıyla benzerlik gösteriyor. Bu sergi, Perge antik kentindeki ünlü Üç Güzeller eserini barındırıyor. Ayrıca, sergi Bizans dönemine ait heykel ve kabartmaları sunar.

İslam eserleri bölümü ise Osmanlı ve Selçuklu dönemlerini barındırıyor. Bu sergide Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait seramik, tekstil ve metal işçiliği gibi İslami eserler vardır.

Antalya hazine salonu ise müzenin en gösterişli alanıdır. Bu sergi, ünlü Eros Heykeli, altın bir taç ve Helenistik ve Roma dönemi takı koleksiyonu gibi müze koleksiyonundaki en önemli ve değerli eserlerden bazılarına ev sahipliği yapıyor.

Çocuk Alanı

Son olarak ise çocuk salonu çocuklar için tasarlanmıştır. Bu alan onlara bölgenin tarihini ve kültürünü tanıtmak için etkileşimli sergiler ve oyunlar içeriyor. Ayrıca, kazı alanı, minyatür tiyatro ve çocukların geleneksel kıyafetleri deneyebilecekleri bir bölüm daha vardır.

Bu sergilere dâhil olarak, Antalya Müzesi’nde bir lahit koleksiyonu, heykeller ve Roma dönemine kadar uzanan güzel bir şekilde korunmuş Hadrian Kapısı da dâhil olmak üzere antik mimarinin yer aldığı bir açık alan da bulunur. Kısacası, Antalya Müzesi’nin sergileri antik dünyaya ve bölgeyi binlerce yıldır şekillendiren uygarlıklara büyüleyici bir bakış açısı sağlıyor. Eserler ve sergiler her yaştan ziyaretçi için benzersiz ve eğitici bir deneyim sunar.

Nefes Kesen Tarihi Eserler

Antalya Müzesi, dünyanın en önemli ve değerli heykellerine ev sahipliği yapıyor. Müzede sergilenen en ünlü heykel ve eserlerle ise ziyaretçiler mükemmel bir deneyim yaşatarak nefeslerini kesiyor. Bu eserlerden ilki Eros heykelidir. Eros Heykeli, Antalya Müzesi’ndeki en ünlü eserlerden biridir. Bu büyüleyici eser antik Yunan heykeli aşk tanrısı Eros’u tasvir ediyor. Ayrıca, altın ve gümüşten yapılmıştır. Eros heykeli Perge Antik Kenti’nde keşfedilmiş ve tarihi MÖ 3.yy’a kadar dayanır.

Bir diğer eser ise Herkül Lahdi’dir. Herkül Lahdi, MS 2. yüzyıla tarihlenen mermer bir lahittir. Bu lahit, Herakles’in hayatından sahnelerin betimlendiği kabartmalarla bezenmiştir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Üç Güzeller, Bizans dönemine ait bir eserdir. Üç Güzeller Mozaiği, Perge Antik Kenti’nde keşfedilmiştir. Küçük renkli cam parçalarından yapılmıştır. Ayrıca, bu cazibe, güzellik ve yaratıcılık tanrıçaları olan üç güzeli tasvir ediyor.

Apollon Heykeli’de bu en ünlü eserler arasında yerini alıyor. Apollon Heykeli, Side Antik Kenti’nde bulunan Roma dönemine ait bir heykeldir. Bu heykel mermerden yapılmıştır. Önemli nokta ise bu heykel, müzede bulunan Roma dönemi heykeltıraşlığının en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Son olarak ise altın taçtan bahsedelim. Altın Taç eseri, Antakya antik kentindeki bir mezarda bulunan çarpıcı bir mücevher parçasıdır. Tarihi MÖ 2. yüzyıla kadar uzanıyor. Bu altından yapılan eser, inci ve değerli taşlarla süslenmiştir. Yani, müzedeki en değerli eserlerden biri olarak kabul ediliyor.

Bu birkaç örnek Antalya Müzesi’nin zenginliğini anlamaya bile yetiyor. Bu nedenle de Antalya Müzesi’nin heykel ve eser koleksiyonu dünyanın en iyilerinden biri haline geliyor. Burayı ziyaret ettiğinizde eski uygarlıkların en önemli ve değerli sanat eserlerini görmeyi bekleyebilirsiniz.

Şehrin Ortasındaki Tarih Merkezi

Antalya Müzesi antik dünyaya büyüleyici bir bakış sunan bir tarih ve kültür hazinesidir. Burada 14 sergi salonu, lahitler, heykeller ve antik mimariye sahip bir açık alan bulunur. Ziyaretçiler, Paleolitik dönemden Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan eserleri keşfediyor. Eros Heykeli, Herkül Lahdi, Üç Güzeller Mozaiği, Apollon Heykeli, ve Lahit Koleksiyonu gibi müzenin en ünlü eserleri, antik sanat ve işçiliğin dünyadaki en güzel örneklerinden bazılarıdır. Eğitici sergileri ve interaktif sergileriyle Antalya Müzesi, Akdeniz bölgesinin tarihi ve kültürüyle ilgilenen herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yerdir.