Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi’nden 5 Aralık çağrısı:‘Kadına uygulanan ayrımcılığa son verilmeli’

Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi’nden 5 Aralık çağrısı:‘Kadına uygulanan ayrımcılığa son verilmeli’
REKLAM ALANI
Yayınlama: 05.12.2022
Düzenleme: 05.12.2022 17:50
138
A+
A-

Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi, 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilişi
yıldönümünde yaptığı basın açıklamasında “Kadına cinsiyeti nedeniyle uygulanan
ayrımcılığa son verilmeli” çağrısı yaptı.

Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi, 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilişinin
88’inci yıldönümü kapsamında Atatürk Anıtı’na çelenk sundu ve basın açıklaması yaptı.
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törene Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt,
Kadın Meclisi Başkanı Eylem Ülgen, Kadın Meclisi üyeleri, kurum ve kuruluşların
temsilcileri, siyasi parti üyeleri ile çok sayıda kadın katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın
ardından Antalya Kent Konseyi’nin ortak basın açıklamasını Kadın Meclisi Başkanı Eylem
Ülgen okudu. Kadınların yaşadığı sorunlara işaret eden Ülgen, “Kadına cinsiyeti nedeniyle
toplumsal yaşamın her alanında uygulanan ayırımcılığa son verilmelidir” dedi.
‘KARAR MERCİLERİNE YANSIMA ORANI DÜŞÜK’
Ülgen, konuşmasının başında sadece erkeklere tanınmış olan milletvekili seçme ve seçilme
hakkının Anayasa’da değişiklik yapılarak kadınlara da tanınmasının 88’inci yılını, büyük
önder Mustafa Kemal Atatürk’e minnet ve şükranlarını sunarak kutladı. Türk kadınının seçme
ve seçilme hakkını etkin şekilde kullanması mücadelesini vereceklerini kaydeden Ülgen,
“Birçok ülkeden önce ülkemizde kabul edilen kadının seçme ve seçilme hakkına karşılık
çalışmaya, üretmeye, başarı sağlamaya hazır ve gönüllü olan kadınların yetenek, sezgi ve iş
gücünün ülke ekonomisine ve karar mercilerine yansıma oranı oldukça düşüktür. Nüfusun
yarısını atıl bırakmaya zorlamak çağdışıdır, akılcı değildir” diye konuştu.
‘KADIN EŞİT KOŞULLARDA ETKİN ŞEKİLDE VAR OLMALI’
Siyasi partiler başta olmak üzere kurum ve kuruluşlar ile şirket yönetim kadrosunda görev
yapan kadın sayısının çok düşük olmasının düşündürücü olduğu kadar kadın kaynağını etkin
kullanamamanın sonucu olduğunu vurgulayan Ülgen, şöyle konuştu: “İnsanlığın devamı için
kadına ait biyolojik özelliklerin iş yaşamında yok sayılması; yüklenen toplumsal rollerle
orantısız koşullara mahkum bırakılması; kadınların, akıl ve deneyimlerinden, sağduyu ve
potansiyellerinden yararlanmanın önünde engeldir. Kadının toplumun her alanında eşit
koşullarda etkin şekilde var olması bir gerekliliktir. Kendini ifade etme olanakları kısıtlanan,
önüne türlü engel konulan, başarı sağlamak için erkeğe göre daha çok çalışmak zorunda
bırakılan, bununla da kalmayıp iş hayatında cinsiyetçi yaklaşıma maruz kalan, her atılımında cam tavana çarpan kadına uygulanan zımni ambargonun kaldırılması için; bugün kararlılık ve
cesaretle hep birlikte çalışmaya devam edeceğimizi hatırlatırız.”
‘ERİL VE CİNSİYETÇİ BAKIŞ AÇISI DEĞİŞTİRİLMELİ
Ülgen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Engelleyen, baskı altında tutan, yok sayan, yetersiz
hissettiren her türlü tutum, davranış ve söylemi beceriksiz ve başarısız gibi türlü sıfatları
reddettiğimizi, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması, toplumsal refahın artması, eğitim
seviyesinin yükselmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların karar
verme süreçlerine dâhil edilmesi bir zorunluluktur. Kadına cinsiyeti nedeniyle toplumsal
yaşamın her alanında uygulanan ayırımcılığa son verilmelidir. Kadın, yaşamın her alanında
eylemli olarak var olmalıdır. Kadın istismarı, taciz, tecavüz ve cinayetlerin önlenmesi, kadına
kendini ifade etme, yeteneklerini ortaya koyma fırsatı tanınmalı, güvenli alan sağlanmalı,
önüne konan dayanaksız ve boş engeller, cam tavanlar yıkılmalıdır. ‘Eril ve cinsiyetçi’ bakış
açısı; bütüncül ve eşitlikçi yaklaşımlarla değiştirilmelidir. Kadın gücüne, karar alma
becerisine, aklına, sezgi ve yeteneklerine gönülden olan inancımızla kadının seçme ve seçilme
hakkını elde etmesinin 88’inci yılını coşkuyla kutluyoruz.”

REKLAM ALANI