“Antalya bizi çağırıyor”

Yerel seçimlerde, dönemin il başkanı olarak başarıya imza atan Ahmet
Aydın, yeniden taşın altına elini koyma adına İYİ Parti Antalya İl
Başkanlığı için kolları sıvadı. 15 Ocak’ta gerçekleşecek il kongresi öncesi
görüştüğümüz Ahmet Aydın, tüm içtenliğiyle merak edilen soruları
yanıtladı.
-Ahmet Aydın kimdir? diye sorsak sizi tanımayanlar sizi, sizden
dinleyelim…
1982 yılında Antalya’nın Kaş İlçesi’nde dünyaya geldim. İlk ve orta
öğrenimimi Antalya’da, lisans eğitimimi Anadolu Üniversitesi İşletme
Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimimi ise Akdeniz Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamladım. Halen, hukuk fakültesi 3.
sınıf öğrencisi olarak eğitimimi sürdürüyorum.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak ofisimde görev yaparken bunun
yanında turizm ve inşaat işleri ile de meşgulüm. 2014 yılından bugüne
Fikriye hanımla evliyim. Azra Gökçen ve Ahmet Tuğşad isminde iki
çocuk babasıyım.
Aslen Kaşlıyım ama uzun yıllar Elmalı’da yaşadım. Şimdi ise hem
siyaset, hem de işlerim nedeniyle Antalya merkezde ailemle birlikte
hayatımı sürdürüyorum.
- İYİ PARTİ SÜRECİ
- Neden İYİ Parti?
2007-2014 yılları arasında Ülkü Ocakları Elmalı İlçe Başkanlığı, 2014-
2016 yılları arasında da MHP Elmalı İlçe Başkanlığı görevlerinde
bulundum. MHP Elmalı İlçe Başkanı görevini yürütürken Meral Akşener
ablamın her türlü riski göze alarak başlattığı demokrasi mücadelesine
imza verdim ve imza toplamak amacıyla yurdumuzun her köşesini karış
karış gezdim. Partimiz kurulduktan sonra da elimden gelen tüm
fedakârlıklarla Kurucu İl Yönetimi’nde İl Başkan Yardımcısı görevini
üstlendim. Dönemin il başkanının istifası sonrasında ise İl Başkanı olarak
atandım. İl Başkan Yardımcılığı dönemimde genel seçim deneyimi
kazandım, İl Başkanlığı döneminde de yerel seçimlerde büyük başarı
gösterdik.
Bu süreçte adım atmadık ilçe bırakmadım ve en önemlisi Antalya’nın
merkezinden hareketle doğusuna ve batısına, bir uçtan diğer uca
ayrımsız çalışmalara imza atarak, Antalya’yı bütünleştirmeyi hedefledim.
Çocukluğumdan bu yana ülkücü milliyetçi gelenekten geliyorum ve Ülkü
Ocakları Başkanlığı yapmış biriyim. İYİ Parti’deki görevlerim esnasında
seçim çalışmalarında da başarılara imza attık. Merkez sağdan da sosyal
demokratlardan da bir çok insanla uyumlu çalıştık, farklı kesimler
tarafından sevilmemim sebebi, kimseyi ötekileştirmeden, ayırmadan
birlikte Antalya için, Türkiye için çalışmamdır. Partim, İYİ Parti de herkesi
kucaklayan felsefesiyle Türkiye’ye demokrasi getirme adına çalışıyor.
Bu nedenle İYİ Parti nasıl kısa sürede siyasi arenada yerini aldıysa,
oluşturduğum siyasi kimlik İYİ Parti’nin felsefesiyle siyasi arenada yer
buluyor.
İL BAŞKANLIĞI DÖNEMİ
- Sayın Aydın, İl Başkanlığı sürecinizden başlayarak bugüne
nasıl geldiğimizi irdelemek istiyorum. İl Başkanlığı
sürecinizden kısaca bahseder misiniz?
Kurucu İl Başkanımız Nizamettin Sağır’ın istifası üzerine genel
merkezimiz, milletvekillerimiz ve teşkilatımızla yapılan istişareler
sonucunda, şu anda milletvekilliklerini başarıyla sürdüren
milletvekillerimiz Hasan Subaşı ve Feridun Bahşi’nin de mutabık
kalmasıyla il başkanı olarak atandım. Genel seçimde tüm Türkiye’de
olduğu gibi Antalya’da da, çok büyük bir fedakârlık ve üstün gayretle
yaptığımız çalışmalar ve mücadelemiz sonucunda, uzun yıllardır
halkımız üzerinde gerek yaşam biçimi gerekse maddi yokluklar
üzerinden oluşturulan baskı ortamının ve insanlarımızı kamplaştırarak
birbirine düşüren, gerilim politikalarının yaratıcısı olan AKP ve küçük
ortağının iktidarını ve gücünü geriletmeyi başarmıştık. İl Başkanlığı
dönemimde önümüze gelen yerel seçimde de Antalya’da gerek seçim
öncesi gerekse seçim sonrası dönemlerde de siyasal süreçleri çok
başarılı bir şekilde yönettiğimize inanıyorum.
İYİ Parti ve CHP’nin biraraya gelmesiyle oluşan “işbirliği”, yerel seçimde
Antalya’da sorunsuz bir birliktelik modeliyle kendini gösterdi ve başta
büyükşehir olmak üzere ilçe belediyelerinde Türkiye’de en iyi sonuçları
alan il yönetimi olduk. Antalya Büyükşehir’i Muhittin Böcek’le alırken
anlamlı bir sayıda ilçe belediyesinin de muhalefete geçmesini sağladık.
Böylelikle, Türk milletinin yeniden umutlarının yeşermesine ve gelecek
kaygılarının ortadan kalkmasına en büyük katkıyı koyan illerden biri
olurken, bir yandan da demokrasimizin kalp masajıyla yaşama dönmesini
sağlamak anlamında önemli büyüklükte katkı koymuş olduk.
Sonrasında da Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliği güçlerince
kazanılması ile elde edilen yerel iktidarın başarılı olması anlamında tüm
kadrolarımızla destek olduk, partimizin sürekliliği içerisinde söz konusu
katkıların sürmekte olduğunu görmekten de mutluyum.
Geçmiş süreçlerde ortaya koyduğumuz tavır ve duruşu, önümüzdeki
süreçlerde de ben ve yol arkadaşlarım hep birlikte göstereceğiz.
İSYAN MI? HİZMET AŞKI MI?
- Bir insan görevden alındığı yere tekrar neden aday olur? Genel
Merkez’e isyan bayrağı mı çekiyorsunuz?
Siyasette her zaman oluşabilecek dönemsel nedenlerle kimi zaman
görevde olmanız gerekir, kimi zaman ise taşıdığın sorumlulukla fotoğrafa
yetkisiz bakmalısınız. Birlikte başarmak bunu gerektirir. Ülkücü terbiyesi
bunun gerektirir.
Bir önceki kongre döneminde de adaylık düşüncem oldu. O dönemde de,
tabanı olan ve il başkanlığı yarışında güçlü kabul edilen aktörlerden biri
olmam nedeniyle genel merkezimizin değerlendirmesi üzerine hareket
ettim. Genel Başkanım ile Teşkilat Başkanımın, dönemin ihtiyaçları
konusunda yaptıkları tanımlamalar sonrasında beklemem gerektiğini
ifade etmeleri sonucunda, partimin daha güçlü bir şekilde büyümesine
katkı koymak amacıyla adaylık girişimimi sonlandırdım.
O dönemde yaptığım bu hareketimin saygıyla karşılandığını da
görmekten mutlu oldum. Sonrasında yaptığım ziyaretlerimde gerek
Genel Başkanınım gerekse Teşkilat Başkanımın değer atfedici tavırlarını
bizzat görmekten de mutluluk duydum.
Sahip olduğum siyasi terbiyeyle; kırılmadım, darılmadım, hiçbir zaman
Genel Başkanım, genel merkez yöneticilerimden ve davamdan
uzaklaşmadım. Aksine daha fazla çalıştım, sokakta, kahvede, tarlada
partimin neferi olarak ilk günkü heyecanla çalıştım. Parti liderliğine ve
teşkilat mekanizmalarına her zaman saygılı oldum ve olmaya da devam
edeceğim. Partimin kurumsal olarak teşkilatlandığı, kendini gerçek
zeminden yeniden ürettiği ve kongrelerle kalıcı bir forma dönüşme
yolunda olduğu bu yeni süreçte, tabandan aldığım güçle geçmişteki
atanma durumundan yani aslında yapay yetkilerden, gerçek siyasi
duruma yani seçilmişlik mertebesine geçme kararlılığıyla iddiamı ortaya
koyuyorum.
Önümüzdeki dönemin ihtiyaçları bizi çağırıyor. Partimin hissi “Millet bizi
çağırıyor”, Benim hissim de “Antalya bizi çağırıyor”. Önümüzdeki 6 ayda;
bir genel seçim, bir Cumhurbaşkanlığı seçimi varken, 1,5 yıl içerisinde de
yerel seçim var. Bu iki seçimde de partimi başarıyla temsil edecek
birikime, enerjiye, dinamizme ve ekibe sahip olduğuma inanıyorum.
Bu nedenle, genel başkanıma ve teşkilatımıza inançla adaylığımı ilan
etmiş bulunuyorum.
‘GENEL MERKEZİN ADAYI’ BİLGİSİ İVEDİLİKLE DÜZELTİLMELİ
– Genel Merkez’in, hatta Meral Akşener’in adayı olduğu söylenen bir
aday söz konusu. Siz, siyaset pratiğinde zor olan “Genel Merkez’e
rağmen aday olma cesareti”ni nereden buluyorsunuz?
Ben genel merkezimin ve Genel Başkanım Meral Akşener’in adayıyım.
Bunda hiç şüphe yok! Diğer adayların da farklı güç odaklarının adayları
olacaklarına inanmıyorum. Kazandığımda da Genel Başkanımın ve
genel merkezimin Antalya İl Başkanı olacağım. Seçimdeki hizmet
yarışında geride bırakacağım arkadaşlarımla da partimizin başarısı için;
el ele, kol kola, Antalya’nın altını üstüne getirecek bir çalışma içerisinde
olacağım. Hiçbir partilimi, hiçbir yol arkadaşımı dışlanmışlık hissiyle baş
başa bırakmayacağım.
Bir arkadaşımızın, genel merkezin adayı olması iddiasını bu anlamda
doğru bulmuyorum. Bunlar spekülatif söylemler. Nitekim, Milletvekilimiz
Hasan Subaşı’nın genel başkanımızla yaptığı görüşmede böyle bir
bilginin olmadığı tüm açıklığıyla kanıtlanmış ve Hasan bey tarafından da
birkaç kez kamuoyuna açıklanmıştır. Diğer Milletvekilimiz Feridun
Bahşi’nin ilçe başkanlarını tek tek arayarak “Genel Başkan’ın adayı bu
arkadaştır” demiş olduğuna da inanmıyorum. İki milletvekilimizde 180
derece farklı bilgi olamaz. Feridun beyin de bu bilgiyi düzeltmesini
ivedilikle bekliyorum.
Ayrıca, bir önceki kongrede, benzer şekilde, Mehmet Başaran için genel
merkezin adayı olduğu iddiası ortaya atılmışken, bugün aynı iddiayla
“adaylığı konuşulan arkadaşımız”ın arkasında olan; Ali Adnan Kaya,
İlhami Okudan ve Nihat Kavşut arkadaşlarımız, üçlü adaylık süreçlerini
Ali Adnan Kaya lehine sonlandırdıklarında, o dönem için genel merkez
ve genel başkana karşı pozisyon almış oluyorlar.
İddia doğruysa; o dönem genel başkanın adayı olmaz diyerek karşı
olanlar bu dönem genel başkanın adayı var ve onun arkasındayız gibi
çelişkili bir tavır içinde yer almış oluyorlar.
Oysa ben o seçimde yine bu tür iddialara prim vermedim ve soran
arkadaşlarımı da kendi tercihleriyle baş başa bıraktım.
Dolayısıyla, bu tür ifadeleri kullanan veya bu tür söylentilere prim veren
arkadaşlarımızın çelişkilerinin de görülmesi gerekiyor ki kongre sürecimiz
sağlıklı yürüsün.
“İL BAŞKANLIĞINI KAZANACAĞIM”
İl Başkanlığı’nı kazanabilecek misiniz?
Tek kelimeyle ifade edeyim: “Kazanacağım”.
Bu vesileyle bir miktar daha kendimi ifade etmek isterim:
Siyasette; kavgayı değil, barışı, kucaklaşmayı, çoğalmayı değer olarak
seçiyorum. Aynı parti içinde karşıtlıklar yaşansa bile hep birlikte aynı
hedefe yüründüğü bilinciyle kimseyi düşman bellemeden siyasetteki
varlığımı ortaya koymak ve eylemlerimle, mücadelemle bunu geliştirmek
istiyorum.
Demokrasilerde gücün halktan alındığını, aklanma ve meşrulaşma
zemininin halkın ve parti içinde de emekçi tabanın tercihleriyle
oluştuğunu bilecek kadar siyasi deneyim edindim. Kimseyle bir
hesaplaşma, bir karşıtlık hesabı içinde asla olmam.
Genel başkanıma ve parti yönetimine milli hedefler doğrultusunda
inançla bağlı olduğumu ve olacağımı çok net ifade ediyorum. Şunu da
belirtmeliyim ki siyaset bir umut yaratma işidir. Benimle birlikte umutları
yeşeren insanlar var. Ve benim de umutlarım var, inancım var bu şehre,
bu şehrin insanlarına..
Gerçek gündemimiz, siyasi çekişmeler veya kişisel hırslar değil. Bunun
iyi anlaşılması lazım. Rahmetli Demirel’in “Bir evde elektriksiz yaşanabilir
ama ekmek olmadan yaşanmaz.” söylemi hiç çıkmaz aklımdan…
Ekonomik çalkantıdan yandaşın nasibine zenginlik düşerken benim
gariban Anadolulumun hissesine yine fukaralık düştü. Bizim gündemimiz
budur. İnşallah kongremizde göreve gelir gelmez mücadelemizi,
Antalya’nın; ezilen, zorlanan, horlanan vatan evlatlarının imdadına
yetişmek üzere kurgulayacağız. Ve bunu; sağına, soluna, mezhebine,
ırkına bakmadan yaşam biçimine göre hiçbir insanımızı ayrıştırmadan
gerçekleştireceğiz.
Özetle, 5 yıldır verilen mücadeleye yakışır, daha saygın, daha geniş
kitlelere ulaşabilen bir yapının ortaya çıkabilmesinin yolunu açma, bunu
gerçekleştirme amacında olan yeni bir siyaset anlayışını hayata geçirme,
bu uğurda liderimiz Meral Akşener hanımefendiyi Türkiye’nin lideri
yapma atılımını Antalya’dan başlatma niyetiyle bu sorumluluğa talibim.
BU SÜRECİN KAHRAMANLARI OLACAĞIZ
Evet, anladım ki şansınız yüksek, aynı zamanda vakur bir heyecan
içerisinde ve iddialısınız. Son bir sözünüz var mı?
Son sözüm şu olsun: İYİ Parti, demokratik süreçleri sonuna kadar
işletecek, biz de bu sürecin kahramanları olacağız. Bir de sizinle
başkanlık kampanyamız için dost insan Himmet Cansız tarafından
yazılan şarkımızın sözlerini paylaşmak isterim.
Türkiyeme Lider Meral Akşener
Antalyama Başkan Ahmet Aydın
Akdeniz, Toroslar, yaylalar, dağlar
Gelemiş, Yakacık, ovalar, bağlar
Merhaba atalar, yarınlar, çağlar
Türkiye’me lider: Meral Akşener!
Antalya’ma başkan: Ahmet Aydın hey!
Kadına, erkeğe, her yaştan kula
İşçiye, çiftçiye, işsiz yoksula
Merhaba umuda, kıza, oğula
Türkiye’me lider: Meral Akşener!
Antalya’ma başkan: Ahmet Aydın hey!
İnsanı ayırmaz, birlik yoldaşı
Gençliğin gür sesi, tam olgun yaşı
Merhaba emek der, eğilir başı
Türkiye’me lider: Meral Akşener!
Antalya’ma başkan: Ahmet Aydın hey!
Tekeli zeybeğin, torunu Ahmet!
Atatürkçü başkan, yolu adalet!
İYİ ki yürüdü, tek derdi millet!
Türkiye’me lider: Meral Akşener!
Antalya’ma başkan: Ahmet Aydın hey!