Adalet sisteminin; kıymeti bilinmeyen, adları anılmayan, sorunları sürekli gündem dışı kalan gizli kahramanları zabıt katipleri.
Adliyelerdeki kast sistemi içerisinde tüm iş yükünü göğüslerken bir yandan kendilerine yapılan adaletsizliklerle uğraşıyor, hem itibarlarını hem de özlük haklarını kazanmak için mücadele ediyorlar. Yıllardır süregelen hak arayışları karşılığını bulamadığı gibi her geçen gün yığınla iş yükünün altında eziliyorlar.
Zabıt katipleri ne istiyor?
Dinlediklerimizden, gördüklerimizden ve araştırdıklarımızdan yola çıkarak maddeler halinde önemli sorunlarını köşeme taşımak istedim. Yazımı okuyan bazıları “Şartları beğenmiyor ve işlerini sevmiyorlarsa istifa edip başka işlerde çalışsınlar, bu işi yapacak ve sevecek tonla adam var” diye çemkireceklerdir. Olayın gerçek yüzü bu değil işte. Onlar işlerini seviyorlar, hayatlarından ve aile yaşamlarından özveride bulunarak görevlerini layıkıyla yerine getiriyorlar. İstekleri daha iyi şartlarda çalışıp, hak ettiklerini alabilmek…
Gelelim çözümünü istedikleri sorunlarına…
- Türkiye’deki kurumlar içerisinde en yoğun ve stres altında çalışan zabıt katipleri hak ettikleri değeri görmelidirler. Adalet Bakanlığı ve adliyelerin tüm imkanlarını kullanarak personelinin kıymetini bilmesi, onların daha huzurlu daha mutlu çalışabilmelerinin ortamını sağlaması gerekmektedir.
- Zabıt kâtibi 657 sayılı Devlet Memurları kanuna tabi olduğu halde haklarında açılan disiplin soruşturmaları diğer memurlar gibi 657 sayılı kanuna göre değil, 2802 nolu Hakimler ve Savcılar Kanununa göre yürütülür. 2802 nolu kanuna göre zabıt katibi eğer göreviyle ilgili bir suç işlemişse bu suç ile ilgili soruşturma yapılacağı zaman o ilin ya da ilçenin mülki amiri yerine hakim ya da savcıdan soruşturma izni almak gerekmektedir. Ön inceleme olmaksızın hakim veyahut savcı tarafından soruşturma açılarak yargı yoluna gidilmesi mevcut sistem içerisinde adaletsizliğe yol açmaktadır.
- Bu kadar stres ve iş yükü altında çalışan zabıt katipleri hak ettikleri ücreti alamamaktadırlar. Çalıştıkları süre içerisinde hakim ve savcılarına çıkardıkları dosya kadar terfi ve maaş sağlamakta fakat kendileri bunun karşılığında hiçbir şey alamamaktadırlar. Ülkedeki memurlar arasında bir maaş sıralaması yapılsa adliye çalışanları bu sıralamada en alt yerlerde kalacaktır. Maaş adaletsizliğinin giderilmesi gerekmektedir.
- Zabıt katipleri iş ortamlarında sürekli olarak psikolojik baskıya, yıldırmaya, aşağılanmaya, üstleri tarafından sözlü şiddet ve hakarete maruz kalmakta(mobbing), sorunlara çözüm getirebilmek adına vatandaşlarla birebir muhatap olmak zorunda oldukları için zaman zaman şiddet görebilmektedirler.
- Çoğu devlet kurumu çalışanına servis tahsis etmiştir. Adliye çalışanı sabahleyin işe gideceği zaman tüm kurum servisleri önünden geçtikten sonra arkasından gelen belediye otobüsü ile bütçesinden karşıladığı yol ücreti ile işine gitmektedir. Yargı çalışanlarına servis imkânı tanınmamıştır ve bu da çalışma barışını olumsuz etkilemektedir. Çalışan personelin ulaşımını sağlayacak servis aracı tahsis edilmesi, bu mümkün olmazsa çalışan personele işe geliş gidiş adı altında nakdi ücret ödenmesi sosyal adalet anlayışına uygun olacaktır.
- Yargı çalışanları için lojman temini hususunda girişimlerde bulunulması veya Başbakanlığa bağlı TOKİ aracılığı ile çalışanların ücretleri de göz önünde bulundurularak ev sahibi olmalarını sağlayacak adımların atılması, bu imkanların elde edilinceye kadar personele kira yardımının günün şartları da göz önünde bulundurularak yeniden yapılması gerekmektedir.
- Banka promosyonları konusunda yasal düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen adliye çalışanları için diğer kurumlara nazaran en düşük seviyelerde promosyon anlaşmaları yapılmış bu da sosyal adalet anlayışına uygun olmamıştır.
- Mahkeme ve Savcılık Yazı İşleri Müdürlüğü kadrolarına müracaatlarda 5 yıl fiili görev süresi dolan zabıt katiplerinin girebilmesi gerekmektedir. Bunun için özerk bir karar alınmasını beklemek yerine her yıl belli tarihlerde ve sürekli olarak eleman ihtiyacının karşılanması, akabinde görevde yükselme sınavının yapılması gerekmektedir.
- Zabıt katipleri, hakim ve savcılar ile diğerleri olarak muamele görmekte, kendilerine hiçbir sosyal hak tanınmamaktadır. Sürekli çok yoğun çalışması, günlerce süren nöbetler ve diğer nedenler; çalışma barışını olumsuz etkilemekte, personelin birbirleriyle sürdürmeye çalıştığı insani ilişkileri dahi ciddi gayretlere ihtiyaç göstermektedir. Bu durumun iş sahiplerine, vatandaşlara da olumsuz etkileri olmaktadır. Oysa yargı çalışanlarının, amiriyle memuruyla sürekli olumlu ve ılımlı tavırlar içinde olması gerekmektedir.
Zabıt katipleri, yetkili ve sorumlu tüm kurumlardan maddi ve manevi destek aldığı, ücret adaletsizliğinin olmadığı, özgüvenini sağlamış, psikolojisi sağlam bir şekilde , çalışma barışının olduğu bir ortamda çalışmak istiyorlar. Yıllardır süregelen bu sorunların çözümü için haykırdılar ama seslerini duyuramadılar. Adliyelerde artan iş yükünün altında az personel ile tüm bu sorunlara karşın görevlerini yerine getirmeye çalışan zabıt katiplerinin ivedilikle sıkıntılarının giderilmesi elzemdir.